Mağusa’nın hemen deniz girişinin yanında bulunan bu yapının bir hastane ve karantina yeri olduğu düşünülmektedir. Kaynaklarda, ticaretin yoğun olduğu dönemde şehir halkının başta sıtma olmak üzere sağlık sorunlarının giderilmesini teminen yapıldığı yazılıdır. Deniz yoluyla girişlerde ziyaretçilerin 40 gün bekletildiği, tedavi uygulanan bir yerdir. Adını münzevi Aziz Anthony (Antuan)’den alan tedavi merkezinde, cüzzam hastaları da iyileştirilmeye çalışıyordu. Latin dönemlerinde Deniz kapısı (Porta del Mare) ile Canbulat kapısı (Arsenal tabyası) arasındaki surlara yaslanmış istasyonlarda, şehrin tüketim maddeleri olduğu kadar hastanedeki ziyaretçi ve şifacıların da ihtiyaçları bulunduruluyordu. Venedik döneminde askeri anlayış geldiğinden, hastane özelliğini yitiren yapı depremlerle harap olunca yenilenmeden kalmıştır. Hastane, yüksek tavanlı odalardan oluşmaktaydı. Kalıntılarında bulunan granit sütunlar ise yapı dokusuyla uyuşmamaktadır. Buraya Salamis’ten taşındığı ve orada kaldığı düşünülmektedir. Sanat tarihçisi C.Enlart, bu yapının başlangıçta bir kilise olarak yapıldığını ve hastaneye dönüştürüldüğünü yazmaktadır. Buna kanıt olarak 14.yüzyıl başlarındaki noter kayıtlarını göstermektedir. Cenevizli noterler kentin ticari kayıtlarını tutarken, buraya gömülmek isteyenlerin de listesini tutmuşlardır.